PlayStudyo’ya ilk girdiğim günü unutmuyorum. O atmosfer, kalabalık ama motive edici enerji, antrenörlerin ilgisi… Kendimi bir salona değil, bambaşka bir dünyaya adım atmış gibi hissettim.
Fonksiyonel antrenmanlarla kaslarımı tanıdım, CrossFit derslerinde sınırlarımı zorladım. Evet, yoruldum ama her seferinde daha güçlü uyandım. Sporun sadece bedenime değil, ruhuma da iyi geldiğini burada anladım.
Bir süre sonra hayatın temposu, işin stresi arasında daha butik, daha kadınlara özel bir ortam aradım. O zaman karşıma PlayBox çıktı.
Burası samimiyetiyle, sıcak atmosferiyle beni hemen sardı. Pilates derslerinde bedenim esnerken zihnim de rahatladı. Yoga seansları, haftanın en huzurlu anı haline geldi. Zumba’da kahkahalarla ter dökerken, Spinning derslerinde ritme kapılıp enerjimi doruğa çıkardım.
PlayStudyo bana gücü, disiplini ve dayanıklılığı öğretti.
PlayBox bana huzuru, eğlenceyi ve kadın dayanışmasını hissettirdi.
Sporu hayatımda bir “zorunluluk” değil, en sevdiğim ritüel haline getiren şey işte bu yolculuktu.
???? Sen de kendini keşfetmek için adım atabilirsin. Belki PlayStudyo’da güçlenecek, belki PlayBox’ta ruhunu dinlendireceksin… Belki de ikisini birden deneyip gerçek spor yolculuğunu yaşayacaksın.